17 Ekim 2015 Cumartesi

Bir karbon ayak izidir gidiyor

Ne yapsak, nereye gitsek ardımızda bıraktığımız: Karbon ayak izi. Küresel ısınmaya adım adım daha da yaklaştığımız günlerde karbon ayak izimizi küçültmek için yapılacak bir sürü şey var. 

Özellikle son günlerde internette, televizyonda, otobüste kısacası hemen her yerde karşımıza çıkıyor karbon ayak izi. Nedeni basit. Çünkü neredeyse her yaptığımız faaliyetin bir karbon ayak izi var. Karbon ayak izi antropojenik dediğimiz insani faaliyetleri gerçekleştirirken ortaya çıkan karbondioksit miktarının ve sera gazı etkisi yaratan gazların emisyonunun bıraktığı izdir. Bu birim cinsinden yapılan karbondioksit emisyonunun ölçümüne karbon ayak izi denilmesinin nedeni ise insanların anlamalarını kolaylaştırmak. 

Karbon ayak izi yaşamın her alanında
Antropojenik faaliyetlerin çevreye verdiği zararın ölçüsü olan karbon ayak izi, doğrudan ve dolaylı olarak ikiye ayrılır. Doğrudan yani birincil karbon ayak izi birinci elden ortaya çıkardığımız karbondioksit emisyonudur; evlerimizde kullandığımız elektrik, su ve yakıtın ortaya çıkardığı karbondioksit emisyonu gibi. Dolaylı yani ikincil karbon ayak izi ise yaşamımızın her alanında kullandığımız malların imalatı, kullanımı ve doğaya bırakılmasıyla ortaya çıkan karbondioksit emisyonudur.

Kişisel Karbon Ayak İzi


Ülkelerin ve şirketlerin yaptığı üretim ve ulaşım faaliyetlerinde ortaya çıkardığı karbondioksit emisyonu büyük ölçekli karbon ayak izidir. Bir de günlük hayatımızı idame ettirebilmek için yaptığımız faaliyetlerin karbondioksit salınımı var. Kişisel tüketimlerden orataya çıkan karbondioksit ve sera gazı emisyonlarına da kişisel karbon ayak izi deniyor. Günlük hayatınızda ısınmak için doğal gaz veya kömür kullanıyorsanız, bunların bir karbon ayak izi var. Elektrik kullanımınızın bir ayak izi var. Araba kullandığınız zaman, araba kullandığınız süreye, mesafeye ve yakıtın türüne göre arabanın motoru belli bir miktarda karbondioksit yaratır. 



Yeşil aktivist Devin Bahçeci

'Kişisel Karbon Ayak İzi Rehberi' kitabının yazarı Devin Bahçeci kişisel karbon ayak izini dört ana başlıkta toplayabileceğimizi söylüyor: "Isınma, elektrik, ulaşım ve diğerleri dediğimiz beslenme gibi faaliyetlerden ortaya çıkan kişisel karbon ayak izi var." Kişisel karbon ayak izini küçültmenin önemine değinen Bahçeci önemle ekliyor: "Ama günümüzde karşılaştığımız karbon ayak izi sorunu, iklim değişikliğine neden olan bu sorun temelde ekonomik ve politik bir sorun. Yani siz ne kadar azaltırsanız eğer bunun azalması üzerine ekonomik ya da politik bir mücadele vermiyorsanız, yaşadığınız toplumu ve devleti bu konuda bir şeyler yapmaya zorlamıyorsanız bu sadece kişisel bir tatmin olarak kalır."


Karda yürüyüp izini belli etmemek 



Beslenme, barınma, ısınma, ulaşım, üretim, zaman kullanımı, giyim, temizlik ve atıklar konusunda kişisel karbon ayak izini küçültmekle alakalı yapılabilecek bir sürü şey var. Aslında karbon ayak izini azaltmakla alakalı nefes alırken bile yapabilecekler var. Nefes, beden sağlığıyla doğrudan alakalıdır ve bu konuda atılacak basit adımların aslında büyük etkileri vardır. Uyanık olunan süre boyunca vücut duruşu dik, esnek ve rahat haldeyken alınan bilinçli ve derin nefesle solunum kalitemizi arttırabiliriz. Farkındalıklı bir solunum sayesinde oksijen verimli kullanılacağından karbon ayak izi de küçülmüş olur. 


Mevsiminde, yerli ve ambalajsız gıda
Yiyecek seçimleri, porsiyonu, bedeli, hazırlama ve saklama yöntemleri ve bunların bağlı olduğu döngülerinde karbon ayak izi var. Yenen içilen gıdanın yerli, ekolojik tarımla ve doğaya zarar vermeden üretilmiş olanını almak, ortaya çıkan atıkların kompostlanarak gübre olarak toprağa gömülmesi ve tek seferlik ambalajlar kullanmamak karbon ayak izini küçültecek pratiklerdendir. Yeşil aktivist Devin Bahçeci, "Kentler büyüdükçe kentlere gıdanın geldiği mesafe de artıyor. İstanbul'a Antalya'dan gelen domatesin bir karbon ayak izi var. Kent bahçeleri kurarak kendi domates, biberinizi yetiştirebilirsiniz. Diğer bir tarafı da tarımsal ürünlerin üretiminde kullanılan petrokimyasal gübreler. Muz yiyecekseniz mevsiminde yiyin. Ananas yemeyin derim çünkü Güney Amerika'dan ananasın buraya gelmesiyle sizin ananasa verdiğiniz paradan daha fazla bedeller doğadan harcanıyor" diyerek yerel ve ekolojik tarımın önemine dikkat çekiyor. 



Türkiye'de enerji verimliliği meselesi henüz elektronik ve beyaz eşyalar üzerinden gündeme geliyor. Buzdolabınız artık kullanılamaz haldeyse ve mutlaka yeni bir buzdolabı olmak gerekiyorsa tercihinizi A+ enerjili bir üründen yaparak ve elektrik ampüllerini daha az enerji tüketen ampüllerle değiştirmek kişisel karbon karbon ayak izinizi küçültebilirsiniz. Ancak enerji verimliliği ile alakalı Türkiye'deki en büyük sıkıntı yapıların izolasyon sorunu. Kaliteli ısı yalıtımına sahip olmayan binaları ısıtmak için harcanan enerjinin çoğu boşa gidiyor. Daha korunaklı binalar yapmak bu konudaki karbon ayak izini önemli ölçüde azaltacaktır. 


İhtiyaç mı, lüks mü ?


Karbon ayak izi konusundaki diğer bir önemli mesele de günlük enerji tüketiminin ne kadarına gerçekten ihtiyaç olduğunun farkına varmak, ihtiyaç mı lüks mü ayrımını iyi yapabilmek. Ulaşımdan örnek verirsek, araç kullanmak yerine toplu taşıma ile ulaşımı sağlamak, sık sık uçmak yerine otobüse veya trene binmek, daha küçük motorlu araçları ya da elektrikli araçları tercih etmek kişisel karbon ayak izini önemli ölçüde ufaltacaktır. İhtiyaç odaklı bir yaşam sürdürülmüyorsa dünyanın sürdürülebilirliği de bundan payını alır. Tüketim maddiyat odaklı kazançlar üzerinden yapıldığı sürece doğa zarar görmeye devam ediyor ve bu zarardan da iklim değişikliği dediğimiz durum ortaya çıkıyor. 



Ulaşımın karbon ayak izi
Sık sık kıyafet alışverişi yapmak o kıyafetin üretimi sırasında kullanılan enerjinin sorumluluğunu da aslında alıcısının omuzlarına bindiriyor. Talep olmadan arzın oluşmadığı günümüz ekonomisinde kıyafetleri mümkün olduğunca geri dönüştürerek uzun süre kullanmak bu noktada önemli hale geliyor. Tekstil sanayinde kıyafetlerin ucuzlaması birçok kişi için iyi görünse de pamukla üretilen kıyafetlerin sayısı gittikçe azalıyor ve tekstilde petrokimyasallar günden güne daha fazla kullanılıyor. Etiket üzerindeki maliyet alışverişin tek maliyeti olmuyor, en azından dünyanın doğal kaynakları açısından. 

En azından internet üzerindeki hesap makinelerinden karbon ayak izinizi hesaplayıp, bu miktarı telafi edecek kadar ağaç dikmek bile bir adımdır. Daha az karbondioksit daha küçük ayak izi demektir. 


Karbon ayak izi hesap makinası:

http://karbonayakizi.com

Haber: Hazal Sipahi
Tür: Fotoğraflı haber yazısı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder